Pitaya Düşük Sıcaklık Stresi ?
DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ
Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir.
•Üşüme Stresi
•Donma stresi
Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı,
esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler
meydana getirerek, verimde önemli azalmalara sebep olur.
Bitkinin düşük sıcaklıklardan etkilenen en önemli kısımları
köklerdir. Düşük sıcaklıklarda kök büyümesinde azalma
meydana gelir ve bu azalma bitkilerin büyümesini de etkiler.
Toprak sıcaklığının düşmesi, suyun vizkozitesini
artırmasından dolayı, köklerin su alımı ve membranların suya
permeabilitesi azalır. Bu durumda besin alımı oranı da düşer.
SOĞUK STRESİ (Üşüme stresi)
Suyun donma noktası üzerindeki dondurucu olmayan sıcaklıkların
etkisidir ve bitki özsuyunun fiziksel durumunda bir değişme
meydana getirmeyen sıcaklıklardır. Tropik ve subtropik bitkiler 10-
12 ̊ C’nin altındaki dondurucu olmayan düşük sıcaklıkların
etkisinde kaldıkları zaman fizyolojik açıdan önemli derecede kötü
davranış gösterirler. Donma etkisine sahip olmayan düşük
sıcaklığın yaptığı kötü etki üşüme olarak adlandırılır.
Soğuk stresinden etkilenmelerine göre bitkiler 3 gruba ayrılırlar;
•Soğuğa hassas olanlar (12°C’nin altındaki sıcaklıklardan zarar
görürler)
Soğuğa toleranslı fakat dona duyarlı olanlar (12°C’nin altındaki
sıcaklıklara uyum sağlayabilir, fakat donma sıcaklıklarında
hayatta kalamazlar)
•Donmaya toleranslı olanlar (donma sıcaklığının altındaki
sıcaklıklarda hayatta kalabilirler ve bu sıcaklıklara uyum
sağlayabilirler)
•Soğuk ve donma streslerinin doğası farklıdır. Soğuk stresi
hücreler üzerine düşük sıcaklığın doğrudan etkisidir. Donma ise
dolaylı olarak rol oynar, hücreleri buz oluşumu ile zarara uğratır
(Pearce, 1999; Turan ve Ekmekçi, 2008).
Üşüme zararı ile elde edilen gözlemler iki grup içinde toplanabilir.
•Permeabilitedeki değişimler
•Metabolik değişimler
Üşüme zararının bütün çeşitlerinde esas permeabilitede
değişme olmasıdır. Üşümenin olduğu;
•Direkt( doğrudan) zarar ve soğuk şoku, soğuğun ansızın olması
ile açıklanabilir, bu da plazmalemma permeabilitesinde artmaya,
hücre bileşenlerinin kaybına ve sonunda hücrenin ölümüne
sebep olur.
•İndirek(dolaylı) zarar:
A: Fotosentezin bozulması
B: Solunum bozulması
C: Toksik ürün artışları: asetaldehit, etanol, keto asitler
D: Protein sentezinin engellenmesi ( ATP ara ürün eksikliği nedeniyle )
Bitkilerde meydana gelen soğuk zararı belirtileri; sıcaklığa,
soğuğa maruz kalma süresine, bitkiye (genotipe), bitkinin gelişim
evresine, soğukla temas eden dokuya, rüzgara, suya, besinlere
ve ışık gibi diğer çevresel koşullara bağlı olarak değişir (Saltveit
ve Morris, 1990). Genel olarak bu belirtiler; bitki büyüme hızının
azalması, yaprak genişliğinin azalması, hücresel otolizin ve
yaşlanmanın artması, programlanmış hücre ölümleri, ışıkta
fotooksidasyon sonucu klorofil kaybı nedeniyle klorozis oluşumu,
hücre zar yapılarının bozulması ve bunun sonucunda hücresel
bütünlüğün bozulması, protoplazmik akışın en az düzeye inmesi
ve nekrozis olarak özetlenebilir.
Düşük sıcaklıklar kinetik etkiler yüzünden tüm metabolik
reaksiyonları yavaşlatır. Ancak, özellikle fotosentez açısından iki
duyarlı metabolik reaksiyon vardır; bunlar CO2 fiksasyonu ve stoma
açıklığını düzenleyen reaksiyonlardır. Bu nedenle, stomanın su
kaybını düzenleme yeteneğinin ve CO2 değişiminin engellenmesi
yaprakların soğuğa maruz kalmalarının iki önemli sonucudur. Kök
zarından su geçirgenliğinin azalması nedeni ile stoma açıklığı düşük
sıcaklıklarda genellikle azalır.
Soğuk gibi birçok çevresel stres, absorblanan ışık enerjisi ve
yararlanılan ışık enerjisi arasındaki dengeyi bozar. Bu durum O2
’nin indirgenmesi yerine singlet O2 yani reaktif oksijen türlerinin
(ROT) oluşmasına neden olur. ROT’un ışıkta meydana gelmesine
“fotooksidatif stres” denir.
DONMA STRESİ
Suyun donma noktası altındaki sıcaklıkların yaptığı olumsuz etkisidir.
Donma hasarı iki önemli mekanizmayla olur. Birincisi buz kristalleri
hassas membranlar ve hücre organizasyonunu bozarak mekanik
hasarlar yapar. İkincisi buz oluşumu sonucu, dokuların su içeriği
azalır ve kuraklığa neden olur. Bilindiği gibi hücreler arası
boşluklardaki su yüksek bir su potansiyeline sahiptir. Oysa
sitoplazma ve vakuollerde daha düşük ve daha negatif bir su
potansiyeline sahiptir. Böylece buz kristalleri başlangıçta hücreler
arası boşluklarda oluşma eğilimindendir ve hücreler arası buz
kristalleri büyüdükçe devam eden donma, protoplasttan suyun
ayrılmasına neden olur. Donmaya dayanıklı bitkilerin protoplastları,
kristallerin erimesi sonucunda suyu tekrar absorbe etme
durumundadır. Dayanıklı olmayan bitkilerde ise su hücreler arası
boşluklarda kalma eğilimindedir. Üstelik dayanıksız bitkilerde buz
kristalleri protoplast içerisinde oluşur ve bitkiye direkt mekaniz zarar
verirler. Bitkilerde donma iki şekilde olur: hücre içi donma, hücreler
arası donma.
Konu Kaynakları:
Turan Ö., Ekmekçi Y. . 2008 . The effects of cold stress on plants and
tolerence mechanisms. Anadolu University Journal of Science and
Technology, 9(2): 177-198.
Pearce, R.S. (1999). Molecular analysis of acclimation to cold. Plant
Growth Regul. 29, 47-76.
Saltveit, M.E. ve Morris, L.L. (1990). Overview of chilling injury in
horticultural 196 Anadolu Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi, 9 (2)
crops. Chilling Injury of Horticultural Crops, Eds: C.Y. Wang, ss. 3-15,
CRC Press, Boca Raton, FL
Maliyetler, yetiştiricilik, danışmanlık ve pazar hakkında diğer tüm detaylar için bize https://ejdermeyvesipitaya.com/iletisim ulaşabilirsiniz.
Ejder Meyvesi Pitaya
Ejder Meyvesi Pitaya nın sağlığa ve insan vücuduna faydaları hakkında detaylar için https://pitayasepeti.com/2020/04/03/pitayanin-faydalari/
www.ejdermeyvesipitaya.com adreslerimiz.
Türbe Mah. Hutbetaşı Cad. No:90 Erdemli – Mersin
Toplantı için: Bahçeşehir Merkez Başakşehir – İstanbul
MOBİL TEL: 0532 432 07 93